Nedir Yani?

Bu blog, bir kader ortaklığıdır. Bu blogun bir ayağı Londra'daysa, diğer ayağı İzmir'dedir. Bu blogun yüreğinin bir yanı İstanbul'da atıyorsa, yüreğinin diğer yanı Kiel'de atıyordur. Bu blog Kibariye'yi benimsediği kadar, Oxford'da da okumuştur. Bu blog "Gamzedeyim Deva Bulamam" şarkısını söylediği kadar, Karşıyaka için Mehter'i de söylemiştir.

Bu bloga adam olmaz da dediler, bu blogu disipline de verdiler ama bu blogu başkan da seçtiler. Bu blogu Hamburg'ta bara almadılar, bu bloga kızlar yüz vermediler, bu bloga İstanbul'da iş vermediler. Bu yüzden bu blog, biraz Çiçek Abbas'tır, biraz Yedi Bela Hüsnü'dür, biraz Şaban Erkök'tür ama en çok Türk Sanat Müziği aşkı ile Şakayla Karışık Sadri Alışık'tır.

Bu blog göçtür, gurbettir, sıladır, spordur, aşktır ve elbet yaşamdır.

31.12.2010

Hâlâ Hatırlanan Yılbaşı Performansları

Dünya dönüyor ve döndükçe de 2011'e yaklaşıyoruz. Ben sabit bir güne endeksli heyecanları geride bırakalı çok oldu, artık sene-i devriyeleri kendi takvimime göre ayarlıyorum. Elbette, biz biraz büyüdük diye, bizden daha genç olanların gelecek günlere dair heyecanlarını tazelemelerine itirazım olamaz. Fakat derler ki, "Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür". Yani insan hafızası unutmakla tanınır. Hâlâ çok şey hatırlıyorum diyerek övünmenin de gereği yoktur, zira insan unuttuğunu hatırlar, geçmiş sandığına tepeleme fırlattığı yaşantıların gözünü alması ile aydınlandım zanneder. Yine de zararı yoktur. Beri yandan, insanın kendine temize çekmesidir hem unuttuğunu hatırlamak hem de sene-i devriyelerde bazı yüklerden kurtulmak. Gel gör ki, insan tasarımcıları onu bile kısıtlamak ister bazen. Bazıları popüler eğlenceye ters gitmek, Batı alerjisini yaygınlaştırmak ve bireyi kendine bağlamak için "Ne yapıyorsun?" sorusunu küfürle bezeyerek sorar. Böyle bir sorunun yanıtı mahcup bir şekilde kurulan uzun cümleler değildir, güvenerek ve bilerek ağızdan çıkan "Bırakın yaşayalım" cümlesidir. Doğrusu değil midir ki, kimse kimsenin yaşadığı çocukluğun bir aldatmaca ve yabancılaşma olduğunu öne süremez. Onlarsız olmaz dediğin ailen ile, canciğer arkadaşların ile veya -gülüşüne cihan değer- sevdiğin ile bir gecede biraz dertlerden kurtulmuş, biraz kendini temize çekmiş ve biraz da eğlenmiş oluvermenin aldattığı boş bir insansan da kime ne? Yılbaşı geceleri bu yüzden güzeldir. Takvimi terk eden sene için "Bu da böyle geçti kime ne?" diyebilmenin anonim türküsüdür. 2011'e saatler kala işte bu anonim türkünün Internet deryasındaki girdaplar imkan verdiği oranda hatırlayabildiğim ve bulabildiğim kısımları bu listededir. Adını özene bezene bir şeyler koymak istedim, Top 10 gibi En İyi En Unutulmaz gibi... Ama yakışan bir isim bulamadım, 2011'e girerken bu garip kulun hatırlayabildiği güzel yılbaşı eğlenceleri deyiverelim de listeye geçelim. Herkese Mutlu Yıllar!


Zeki Müren - Açmam Açamam






Bülent Ersoy - Dertleri Zevk Edindim






Kibariye & Sertab Erener - Sen Ağlama






Nesrin Topkapı - Oryantal Dans Gösterisi






Selami Şahin - Seninle Başım Dertte






İbrahim Tatlıses - Ada Sahilleri






Hande Yener & Müslüm Gürses - Paramparça






Sezen Aksu - Makber & İzmir'in Kızları & Harmandalı



Müzeyyen Senar - Feraye



Bu listede adını anamadıklarımıza da bir saygı duruşu yapalım:





1 yorum:

3. kişilik dedi ki...

sen sorunca aklıma gelmediydi ama yazıyı ve sezen aksu'yu görünce hatırladım, aynı geceden mustafa ceceli'nin kısa bir unutmamam performansı var bence çok güzel.