Nedir Yani?

Bu blog, bir kader ortaklığıdır. Bu blogun bir ayağı Londra'daysa, diğer ayağı İzmir'dedir. Bu blogun yüreğinin bir yanı İstanbul'da atıyorsa, yüreğinin diğer yanı Kiel'de atıyordur. Bu blog Kibariye'yi benimsediği kadar, Oxford'da da okumuştur. Bu blog "Gamzedeyim Deva Bulamam" şarkısını söylediği kadar, Karşıyaka için Mehter'i de söylemiştir.

Bu bloga adam olmaz da dediler, bu blogu disipline de verdiler ama bu blogu başkan da seçtiler. Bu blogu Hamburg'ta bara almadılar, bu bloga kızlar yüz vermediler, bu bloga İstanbul'da iş vermediler. Bu yüzden bu blog, biraz Çiçek Abbas'tır, biraz Yedi Bela Hüsnü'dür, biraz Şaban Erkök'tür ama en çok Türk Sanat Müziği aşkı ile Şakayla Karışık Sadri Alışık'tır.

Bu blog göçtür, gurbettir, sıladır, spordur, aşktır ve elbet yaşamdır.

1.11.2010

Somebody Stop Me!!

Çocukluğumun en sevdiğim karakterlerindendi Mask. Maskeyi takıyorsun ve biri beni durdursun! Ben o yaşlarda anlamıştım bunun hayal ürünü olduğunu ama anlamayanlara da engel olacak kişi ben değilim ya.


Siyasileri oldum olası sevmem. Gözünün içine baka baka yalan söyleyenleri de. Karşıyaka başkanı da gözünüzün içine baka baka yalan söylemeyi kendine huy edinmiş bir başkandır ve yalan yok, ben bu kadar kötü yalan söyleyen bir başkan daha önce hiç görmedim. Sanırım o maske kullanmıyor, kulübe başkan olması yetiyor. Başkan oldu ve kendini tutamıyor.. O yüzden bu videoyu hatırlıyorum her demecinde..

Demeçlerine bakalım Hüseyin Başkan'ın. Hani, biz Karşıyaka'lı olarak yalan söyleyen başkan görmemiş olsak inanalım söylediklerine de. Ne ilksin sayın başkan ne sonsun!

"Ben kendimi zaten bağlamışım. Sezon sonunda takım ikinci olursa bile ben kendimi başarısız sayıp istifa edeceğim. Şimdi bana istifa et başkan demenin anlamı yok. 32. maçın sonunda herkes faturasını kessin ama 32 maç sonuna kadar takımı destekleyelim. Bir de böyle deneyelim bakalım. Önümüzde Bucaspor örneği var. Herkes ne diyordu Bucaspor için “bu hafta patlar, şu hafta çatlar”. Adamlar ne patladı ne de çatladı. Takımın düştüğü noktalarda takımı ayağa kaldırmalıyız. Ayaktayken zaten ayakta olacak ve kaldırmaya gerek kalmayacak. Ben bu yıl taraftarlarımızdan bunu istiyorum. Zaten sonunda başarılı olamazsam ben kendim gideceğim."



Aynı haberden bir alıntı daha..


"Erdoğan Hoca gitsin diyenler olursa "Erdoğan Hoca’nın ne suçu var suçlu benim", der ben giderim."

Not: Erdoğan hoca gitti, başkan hala demeçlerine devam ediyor...

Başkan seçildiği kongre konuşmasında, "Bir milli takım hayal ediyorum. 11 Karşıyakalı..." demişti hatırlayın...

Not: Karşıyaka altyapısından yetişen bir tek Onur milli takımın kalesini koruyor ki o da hatalı goller yemeye başladı...

Peki ya TRT'nin programında Karşıyaka renklerini aciz bir şekilde tanımlamasına ne demeli?

Not: Bu konuya hiç girmek istemiyorum.

Neyse her demeci bir sansasyon olan başkanımızın son açıklamasını da okuyalım.

"Ancak inanıyorum ki bu kötü günleri el birliğiyle atlatacağız. Bizler hepimiz sevdalıyız. Sevdamız 1912'de kulübümüzün temellerini atan rahmetli Zühtü Işıl ve arkadaşlarınınki kadar yalın ve kuvvetli. Bu sevdayla aldığımız sorumluluğun büyüklülüğünü biliyoruz. 98 yıllık abideye layık olmaya çalışıyoruz. Başarılarla vakur olduğumuz gibi başarısızlıklardan da ders almayı biliyoruz. Zorluklar, şanssızlıklar bizi yıldıramaz ve yıldıramayacak. 100. yılı karşılarken basketbol takımımız Avrupa'da ülkemizi temsil etmektedir, voleybol takımımız yine başarıdan başarıya koşacak, yelken, tenis milli sporcularıyla övünecek, futbol takımımız Süper Lig'de olacak. Bu sevda bitmeyecek."

Sayın başkan, söyle bize nasıl bir fizibilite çalışması yaptın? Nasıl bir analiz süreci geçirdin? Çözüm önerin nedir? Hangi sistemi kullanarak başarıya ulaşmayı planlıyorsun? Ne olur başkan bunları söyle? Söyleyemiyorsan da, ne olur çek git. Ben gidersem ne olacak peki bunu düşünüyor musun diye de sor ne olur? Ben de senin gibi cevap vereyim başkanım. Diyeyim ki, sen gidersen Milli takımda 11 Karşıyaka'lı oynayacak(Kulüpte yetişmiş ve milli takımda oynamış topçu sayısı, 98 yıllık kulübün ilk yıllarını saymazsak 11 midir bilemiyorum.), voleybol takımımız yine (??! Hangi yine?) başarıdan başarıya koşacak, futbol takımımız Süperligte olacak.

Aa ne kolaymış yalan söylemesi, bir çırpıda söyleyiverdim. Acaba kulübe başkan olmayı hakettim mi şimdi?