Nedir Yani?

Bu blog, bir kader ortaklığıdır. Bu blogun bir ayağı Londra'daysa, diğer ayağı İzmir'dedir. Bu blogun yüreğinin bir yanı İstanbul'da atıyorsa, yüreğinin diğer yanı Kiel'de atıyordur. Bu blog Kibariye'yi benimsediği kadar, Oxford'da da okumuştur. Bu blog "Gamzedeyim Deva Bulamam" şarkısını söylediği kadar, Karşıyaka için Mehter'i de söylemiştir.

Bu bloga adam olmaz da dediler, bu blogu disipline de verdiler ama bu blogu başkan da seçtiler. Bu blogu Hamburg'ta bara almadılar, bu bloga kızlar yüz vermediler, bu bloga İstanbul'da iş vermediler. Bu yüzden bu blog, biraz Çiçek Abbas'tır, biraz Yedi Bela Hüsnü'dür, biraz Şaban Erkök'tür ama en çok Türk Sanat Müziği aşkı ile Şakayla Karışık Sadri Alışık'tır.

Bu blog göçtür, gurbettir, sıladır, spordur, aşktır ve elbet yaşamdır.

26.10.2010

Katılmıyorum!


Bu bölümde, katılmadıklarımı seri şekilde yazmayı planlıyorum.


Göztepe'nin yok olup gitmesi, yok olması fikrine katılmıyorum. Karşıyakalı' yım. Ama 2 hafta önceden konuşmaya başlanılan derbi sürecini izledikten sonra, lig tablosuna şöyle bir baktım. Galatasaray ve Fenerbahçe' nin puanları toplamı Bursaspor'un puanını ancak geçiyor. Bursaspor, Trabzonspor ve Kayserispor aldı başlarını gidiyorlar. Ama hala konuşulan, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş!

Ne ilgi çekebilir ki? Bursaspor Şampiyonlar liginde puan kaybettikçe, keşke yukarıda saydığım takımlar olsaydı diye iç çekiyor hala UEFA'dan elenmiş takımları yad etmek için basın. İlgi çekmez tabi. Bursaspor' un kısa bir süre Beşiktaş ile rakip olmaya çalışmasını saymazsak hiç bir zaman ezeli rakibi olmadı. Ezeli dostu oldu, hatta bu hafta maçlarında biri 6. dakikada gol yedi, ötekisi de 16.dakikada bu jeste karşılık verdi. Böyle bir dostluk. Ama rakibi olmadı hiç. Kayserispor da keza öyle.


Ama biz millet olarak çok seviyoruz, iki yaka olmayı. Sürekli bir şeyler'ci olmamız gerekiyor. O yüzden ya Fenerli oluyor insanlar ya da cimbomlu! Hal böyle olunca, Bursaspor da Kayseri de İstanbul takımlarının önüne geçemiyor.

Bir hafta düşünün ki, İstanbul takımlarının spor adı altındaki futbol haberlerinde adı geçmesin? Mümkün mü? Bu ülkede böyle bir durumun vuku bulması için, yalnız bir şart vardır. O da lider Göztepe'nin Karşıyaka deplasmanında oynayacağı ve kazananın Süper Lig şampiyonluğunu belirleyeceği sondan 3. hafta müsabakası olacaktır. Stadda 60.000 kişi olacak, dışarıda 20.000 kişi kalacak, İzmir'de yaşamanın keyfini çıkaran milyonlar bu maçtan bahsediyor olacak ki, İstanbul bir zahmet kalkıp burada saatlerce günlerce bu maçı konuşabilecek. Başka türlü yolu yok bu işin!

Bu nasıl olur? Korkmayın, şu anda olmaz. Önümüzdeki en az 7 senede de olması mümkün gözükmüyor. Göztepe'nin onu gömdüğümüz yerden alnı dik olarak çıkmasıyla, Karşıyaka başkanının göreve geldiği gün itibariyle saçmalamamasıyla, milli takımı Karşıyakalılardan oluşturmaktan ziyade, semtte bölgede iyi bir alt yapı kurarak, kendi takımında 4-5 oyuncu katabilmeyi planlamasıyla, İzmir'i yönetenlerin sistem adına ortaya bir akıl koymasıyla ve Altay'ın stadının adının değişmesinde binbir zorluk çıkarıp engel olanlardan ziyade, Beşiktaş'ın stadının adının değişmesine engel çıkarmayan İzmir'in spor yöneticileriyle olur.

Bu yüzden Göztepe'nin kapısına kilit vurması fikrine katılmıyorum. Ayakta kalsınlar ki, biz yeni jenerasyonlar da 60.000+ kişi ile birlikte tuttuğumuz kulübün bir futbol müsabakasını izleyebilelim.

2 yorum:

10 numara dedi ki...

harika teşekkürler

10 numara dedi ki...

bende katılmıyorum